Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim
Bölümü tarafından düzenlenen “Günümüzde Çağdaş Sanatın Dünyada ve Türkiye’deki
Durumu” adlı sanat söyleşisi Resim Bölümü Başkanı Ressam Muzaffer Tire’nin
moderatörlüğünde gerçekleşti. Ressam Ekrem Kahraman, “Akademik
mantığın içine hapsedilen her bilgi hayattan kopar” dedi. Ressam Kadir Akyol,
“1980’den sonra internetin bünyemize girmesiyle beraber dünyadaki bütün
sınırlar kalktı” şeklinde konuştu.
(HABER MERKEZİ) – Çukurova Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü tarafından düzenlenen “Günümüzde Çağdaş Sanatın
Dünyada ve Türkiye’deki Durumu” adlı sanat söyleşisi Resim Bölümü Başkanı
Ressam Muzaffer Tire’nin moderatörlüğünde gerçekleşti.
Ziraat Fakültesi İ. Akif Kansu Toplantı
Salonunda Ressam Ekrem Kahraman ve Ressam Kadir Akyol’un konuşmacı olduğu
söyleşide Muzaffer Tire, 20. Yüzyılın başlarında ortaya çıkan öncü akımlar
içerisinde yer alan Dushanbe, Picasso gibi isimlerin geleneğe başkaldırarak
sanat anlayışında gerçekleştirdikleri yeniliklerin çağdaş sanatı da
etkilediğini söyledi. Tire, Dushanbe’nin hazır yapımları, Picasso’nun resimlere
boya dışında malzemeler sokması 2. Dünya Savaşı sonrası sanat ortamını
etkileyen yenilikler olduğunu ifade etti. Bunun yanında gelenekçilerin de
kendilerini ifade etmek için başvurdukları yöntemlerini performans sanatının
öncüsü olduğunu vurguladı. Tire, “Çağdaş sanat oldukça, her ne kadar
1950’lerden bu yana sanat yaşantısını ve ortamını etkilemiş bir üretim ve
düşünme biçimi olsa da oldukça kapsamlı, derin, geniş bir algı biçimi, bir
değer biçimi algı biçimi oluşturmaktadır” dedi.
Ekrem Kahraman da konuşmasında, sadece
Türkiye’de değil, bütün dünyada sanat ve piyasanın iç içe geçmiş durumda
olduğunu söyledi. Kahraman, “Hayatın içinde para olmadan olmuyor, doğru fakat
paranın girdiği her yerde de başta ahlak olmak üzere ekonominin merkezinde
duran bu güç, her şeyi allak bullak ediyor. Ve farkına bile varmıyoruz” diye
konuştu.
“Akademik mantığın içine hapsedilen her
bilgi hayattan kopar” diyen Ressam Kahraman, şöyle devam etti:
“Hayattan koptuğu zaman hayatın tam
göbeğinde olan kültürde de ister istemez kopukluklar başlıyor. Aslında sanat,
kültür, para, makam gücü ve bütün bu ilişkileri doğru olarak kavrayamadığınızda
bütün ömrünüzü yanlış hikayeler peşinde geçirirsiniz” diye konuştu.
Ressam Kadir Akyol ise kişinin önce kendisini
tanıması gerektiğini, kişi kendini tanıdığında dışa açılmaya başladığını
belirterek, “Kişi birçok bilgiyi almaya başlıyor ve farkındalıkları gelişiyor
ve hayatı sorgulamaya başlıyor. Bilgiyi bilen bir kimse onu nasıl kullanacağını
biliyor. Bilgiyi öğrenmekle birlikte çağı takip etmek gerekiyor” dedi.
“Ben niçin yaşıyorum” sorusunu kendine
sorduğunu söyleyen Akyol, ”Hayatta sanatın önemini görüyorum. Çünkü sanat benim
için bir araçtır. Çünkü hayatı yumuşatmak için sanat gereklidir” dedi.
1980’den sonra internetin bünyemize girmesiyle
beraber dünyadaki bütün sınırların kalktığını ifade eden Akyol, kullanılan bu
teknolojinin sanata yansıdığını ve bunu iyi kullanan kişilerin sanatta iyi
noktalara geldiğini sözlerine ekledi.