Genel hekimlik uygulamalarına ilişkin ilkeler diş hekimleri açısından da geçerlidir. Hekimlerin sorumluluğunda olduğu gibi diş hekimlerinin sorumluluğunda ortaya çıkan hukukî uyuşmazlıklar da Borçlar Hukukunun genel nitelikteki hükümleriyle çözümlenmeye çalışılmaktadır.
Hekimlerde olduğu gibi diş hekimlerinin de gerçekleştirdikleri tıbbi müdahalelerden dolayı cezai, tazminat ve idari sorumlulukları söz konusudur.
Diş hekimlerinin sorumluluğu her şeyden önce ‘’yaptığı işe karşı olan sorumluluğu’’ ile başlar. Bu sorumluluk hukuki açıdan 3 ana başlık altında toplanabilir:
Rıza: Hekim ile hastası arasındaki ilişki vekâlet sözleşmesine dayanır. Bu sözleşme ister yazılı ister sözlü olarak ifade edilmiş olsun tamamen hastanın “rızası” na bağlıdır. Hastanın ya da akli sağlığı yerinde olmayan veya reşit olmayan hastalarda hasta vekilinin rızası olmadan işlem yapılamaz.
Hekimin özen yükümlülüğü:“Diş hekimi, hastasıyla yaptığı sözleşme gereği, hastasına sadakat borcu altındadır. Diş Hekimi, teşhis ve tedavi faaliyetinde bulunurken sadakat ve özenle hareket etmek mecburiyetindedir.’’
Hekim, hastanın tedavisini gerçekleştirirken özenli hareket etmekle yükümlüdür. Hekim ve sağlık personeli “yüksek özen borcu” nedeniyle “en hafif kusur”larından dahi tam sorumludurlar. Tazminata hükmedilirken kusur oranlarına bakılmaz. Tazminattan indirim, yalnızca hastanın ihmal ve hatası saptanmışsa söz konusu olabilir.
Hekimin, tıbbî müdahalenin her aşamasında teorik ve uygulamalı tıp alanında genel olarak kabul edilip, benimsenmiş olan meslekî ilke ve kurallara uygun davranmasını gerektirir. Bu nedenle, kendisini sürekli olarak geliştirme gereksinimi duymayan, bir uzmanın görüşüne başvurması gerekirken başvurmayan, tamamen kendi bilgisizliği ve ehliyetsizliği sonucunda yanlış bir tedavi yöntemini uygulayan hekim özen borcunu ihlâl etmiş kabul edilir. Hekimlik sözleşmesinde, hasta, hekimin kusurlu eyleminin varlığını değil; hekim kendisinin kusursuzluğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Hekim, hastası ile yaptığı sözleşme ile ilgili olarak, kendisinin veya yardımcısının eyleminden dolayı sorumsuzluk anlaşması yapmış olabilir.
İlliyet Bağı: Bir olay değerlendirilirken nedensellik bağı önem arz eder. Nedensellik bağı basitçe şu şekilde izah edilebilir. Hastanıza reçete ettiğiniz bir ilaç sonucunda ortaya çıkan komplikasyon, reçete eden doktorun nedensellik bağı içindedir. Ancak eczanenin sizin yazdığınız ilaç yerine başka bir ilaç vermesi ve bunun sonucunda ortaya çıkacak durumlar hekimin nedensellik bağını kesip, bu bağı eczacıya yükler. Bu kavram eylemin değerlendirilmesi ve eyleme ilişkin unsurdaki suç unsurunun anlaşılması açısından önem arz eder. Yargıtay kararına göre; “Tazmin sorumluluğu için kusurlu davranış ile zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağının kurulabilmesi gereklidir.
Maddi ve hukuksal gerekçeler ışığında, uygun nedensellik bağını ortaya koyacak uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan alınacak raporlar ve yargıcın objektif yargısıyla, hekimin eyleminin zararlı sonucu doğurup doğurmadığı yönünden yapılacak bir değerlendirmeyle sonuca varılmalıdır.