Türk Ceza Kanunu (TCK) çocuğu cinsel istismara karşı koruyor mu? Koruyorsa düzenlemeler neler? Kanun’da bu konuda boşluktan söz etmek mümkün mü?
TCK çocuğu sadece cinsel istismar bakımından değil bir bütün olarak cinsel dokunulmazlığına karşı gerçekleşebilecek olacak tüm fiiller bakımından koruyor. Genellikle kamuoyuna yansıyan tecavüz vakaları bakımından gündeme geldiği için cinsel istismarı düzenleyen hüküm öne çıkıyor olsa da aslında bu çerçevede Kanun’da üç suç tipi mevcut: çocukların cinsel istismarı (TCK, m. 103), reşit olmayanla cinsel ilişki (TCK, m. 104) ve cinsel taciz (TCK, m. 105).
“Çocukların cinsel istismarı” maddesinde çocuğa karşı gerçekleştirilen cinsel içerikli tüm fiziksel temaslar düzenleniyor (TCK, m. 103). Organ ya da bir cisimle gerçekleştirilen tecavüz fiilleri Kanun’da en ağır cezalandırılan fiiller olarak cinsel istismarın nitelikli halidir. Bu fiiller dışında çocuğa karşı cinsel motivasyonla gerçekleştirilen herhangi bir fiziki temas cinsel istismardır. Bu çerçevede Kanun’a göre cinsel istismar çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış olarak tanımlanıyor. 15 yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleşen bu tür fiiller koşulsuz cezalandırılırken diğer çocuklara karşı bu davranışlar cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirildikleri takdirde istismar olarak değerlendiriliyor. Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte, belirli imkanların sağladığı kolaylıktan faydalanılarak işlenmesi ya da çocukla akrabalık ilişkisi içinde olan, çocuğu korumakla yükümlü olan kişiler tarafından işlenmesi gibi durumlarda cezanın artırılmasına dair bir düzenleme de var.
Kanun’da ayrıca çocuğu hiçbir fiziki temas içermeyen cinsel davranışlara karşı koruyan “cinsel taciz” suçu mevcut (TCK, m. 105). Temas bulunmaması cinsel taciz suçunun cinsel istismar suçundan temel farkıdır. Bu çerçevede cinsel amaçlı olarak mağduru hedef alan el kol hareketleri, söz atma gibi fiiller cinsel tacizdir. Cinsel taciz suçuna ilişkin olarak da Kanun’da suçun belirli imkanlardan ya da akrabalık, koruma ve güven ilişkisinden yararlanılarak işlendiği bazı durumlara cezayı artıran nitelikli hal olarak yer verilmiştir.
15-18 yaş arasındaki kişilerin iradesini de gözeten Kanun 104. maddede “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçuna yer veriyor. Bu düzenleme gereği 15 yaşını doldurmuş çocukla cebir, tehdit ve hile olmaksızın gerçekleşen cinsel ilişki ise daha sonra mağdurun şikayette bulunması üzerine cezalandırılır. Ancak iki durumda şikayet şartının kaldırıldığı ve cezanın artırıldığı görülmektedir. Bu iki durum suçun mağdur ve arasında evlenme yasağı olan kişi tarafından işlenmesi veya çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen ya da koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesidir.
Ceza hukukunda kanunilik ilkesinin geçerli olması ve kıyas yasağı Kanun’da karşılığı olmayan bir fiilin haksızlık içeriği ne kadar yüksek olursa olsun cezalandırılamaması sonucuna yol açar. Görüldüğü üzere cezasızlık adını verdiğimiz, hukuki yapılardaki boşlukların fail tarafından bir kaçış yolu olarak kullanılmasına imkan veren durumların çocukların cinsel istismarında söz konusu olması imkansız; Kanun’da gerçekleşebilecek tüm hareketlerin kademeli olarak cezalandırıldığı bir düzenleme mevcut.