Türkiye Haziran ayında erken seçime gidiyor. Yapılacak seçimde vatandaşlar Devlet Başkanı ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nde görev yapacak 600 milletvekilini belirleyecek.
Milletvekili adayları belirlenmeden önce, o koltuğa oturmak isteyen ve memleketlerine milletvekili olarak hizmet etmek isteyenler yavaş yavaş görevlerinden istifa edip, milletvekili olmak için aday adaylıklarını açıklamaya başladılar.
Elbette aday adayları arasında partilerin genel merkezleri bir değerlendirmede bulanacak ve sonrasında her parti kendi adaylarını belirleyecek ve bunu kamuoyu ile paylaşacak.
Bu arada Başkanlık Sistemi ile birlikte TBMM’de görev yapan milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkacak. Mecliste görev yapacak milletvekili sayısının artması ile birlikte Adana’dan çıkacak milletvekili sayısı da 14’den 15’e çıktı.
İşte şuanda o 15 milletvekili arasında yer almak isteyen aday adayları, yaptıkları başvurular sonrasında büyük bir heyecanla partilerinin alacağı kararı bekliyor. Bazılar gerçekten milletvekili olmak istiyor, bazıları da hangi safta yer aldığını göstermek için böyle bir girişimde bulunuyor. Hatta bu süreç ile ilgili halk arasında şöyle bir değerlendirme de yapılıyor; “Oturduğu koltuğu sağlamlaştırmak için görevinden istifa edip, milletvekili aday adayı oldu”
Siyaset bu… Bazıları nam için, bazıları hizmet için, bazıları menfaat için, bazıları memleket için yapar… O yüzden kimseyi eleştiremeyiz.
Ama bazı adaylara bakıyorum da, kimse kendisini tanımıyor, tanımadığı gibi elinde ne bir projesi var, ne de şimdiye kadar memleketi için yapmış olduğu bir somut bir faaliyeti var. Diyeceksiniz ki, ‘Erken Seçim’ var. İnsanlar hazırlıksız yakalandı, geçmişte de böyle bir faaliyet yapmaya fırsat bulamadı.
Eyvallah…
Lakin; bir milletvekili olmak öyle ha deyince olunacak bir makam değil. Bir milletvekili olmak için, önce memleketini sonra da mensubu olduğun partinin politikalarını çok iyi bilmek gerekiyor. Bazı adaylar ne yazık ki, sadece genel başkanları ile aynı fikirde olduklarını söyleyebiliyorlar. Çok heyecanlı oldukları için o fikirlerin neler olduğunu bile anlatamıyorlar, ifade edemiyorlar. Aday adaylarının heyecanını çok iyi anlıyorum ama, bu kadar heyecanlı olmak ilerde seçildikten sonra çok iyi hizmetler edeceği anlamına gelmiyor.
Şöyle ki, bazı insanlar aday adayı olmuş, aday adayı olduğu partinin ilçe teşkilatlarının nerede olduğunu bilmiyor. Bırakın siyaset yapmayı, henüz kendisini ifade edemiyor. Elleri telefonda, gözleri televizyonlarda parti merkezlerinin yapacağı açıklamayı bekliyor. Hatta bir çoğu şimdiden gece uykusunu bile kaybetmiş durumda.
Bu kadar heyecana bence hiç gerek yok. Milletvekili olabilmek için önce seçmenlerin sizi tanıması gerekiyor. Arkanızda olacak büyük bir seçmen kitlesi olması gerekiyor. Sonra bilgi, deneyim, tecrübe ve proje sahibi olmanız gerekiyor. Yaşadığınız şehri ve o şehrin potansiyellerini bilmeniz gerekiyor. Yoksak sosyal medyada sayfa açıp binlerce kişi tarafından takip edilmekle kimse milletvekili olamıyor. Ki, zaten takipçilerin büyük bir bölümü ya fakehesap veya firma hesapları…
O yüzden milletvekili olabilmek için en baştan sağlam ve köklü bir şekilde hazırlanmak gerekiyor. Hazırlanırken de halkın güvenini, medyanın desteğini, mensup olduğu siyasi partinin yöneticilerinin de beğenisini kazanması gerekiyor. Aksi taktirde böyle bir göreve gelmek çok zor…