

2018 yılı nasıl geldi nasıl hızla geçti inanamıyorum ve hızına yetişemiyorum. Mart ayının da ortalarına doğru ilerlerken artık Nisan ayı bizlere merhaba demeye hazırlanıyor. Nisan ayı ise Adana’da bir başka oluyor.
Bir taraftan yağan yağmur çevremi adeta yıkayıp temizlerken, bir taraftan da aç narenciye ağaçlarının çiçek açması ile birlikte Adana sanki parfümle yıkanmışçasına muhteşem güzel kokmaya başlıyor.
Tam da Nisan ayı aslında Adana’nın misafirleri kabul ettiği ay… Çünkü bu ayda hava sıcaklığı insanları bunaltmıyor. Hava sıcaklığı ne sıcak oluyor, ne soğuk. Adana sıcağını bilmeyen insanların rahatlıkla gezebileceği, dolaşabileceği, yiyip-içebileceği mevsim yani. İşte bu mevsim yavaş yavaş yaklaşıyor.
O yüzden şehir dışından Adana’ya gelmek isteyen misafirlerinizi davet etmeye başlayabilirsiniz… Parantez içinde hatırlatmak istedim.
Öte yandan zaman çok hızlı geçiyor. Soğuk hava ha geldi, ha gelecek derken şimdi de bir taraftan aslında yaz mevsimi ve bunaltan sıcaklar yaklaşıyor endişesini yaşamaya başladık. Başında da belirttiğim gibi, 2018 yılı nasıl geldi, nasıl başladı çoğumuz farkında bile değiliz.
Zaman çok çabuk ilerliyor ve adeta aylar birbirini kovalıyor. Her ayın güzelliği bir başka oluyor ama Adana’da mevsimin hep İlkbahar mevsiminde kalmasını isterdim. Çünkü gerçekten İlkbahar mevsimi Adana’da çok muhteşem oluyor.
Artık İlkbahar mevsimini gördükten sonra yavaş yavaş, yaz için de hazırlıklar başlıyor. Özellikle insanlar yaz tatilini nerede geçireceklerini şimdiden araştırma başlıyor. İlkbaharın insanlara vermiş olduğu enerji ile birlikte, muhteşem tatil planları da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor bu günlerde…
Ayrıca evlerde de bahar temizliği başlıyor. Evlerdeki kış dekoru yavaş yavaş, yazlık dekora doğru geçiyor. Kışlık kıyafetler bir bir kaldırılırken, insanlara ayrı bir enerji veren renk renk yazlık kıyafetlerde dolaplardaki yerlerini almaya başlıyor. Elbette kışlık elbiselerin kaldırılması ile birlikte dolaplardaki boş alan artıyor, elbise dolaplarının içine bile ayrı bir ferahlık geliyor. Elbette tüm bunlar, insanlara muhteşem bir enerji veriyor.
Aslında ilkbahar mevsimi insanlara ayrıca yeniden dirilişi de çağrıştırıyor. Çünkü Sonbahar ’da dökülen yapraklar, kurulan çiçekler ve çimenler İlkbahar mevsiminde yeniden tüm tazeliği ile yeniden canlanarak aslında insanlara manevi olarak mesajlar veriyor. Öldükten sonra yeniden dirilişin var olduğunu anlatan bence en anlamlı mevsim de yine İlkbahar mevsimidir.
Elbette dağlarda eriyen kar ve birleşen kar sularının ovalarda doldurdukları nehirlerdeki coşkusu, kar suları ile çağlayan dereler her ne kadar İlkbaharın simgesi olsa da, bence İlkbaharın simgesi Adana’nın turunç ağaçları ve onun etrafa saçtığı hoş kokular olmalıdır.