Dünyanın tek gündem maddesi corona virüsü oldu. Çin’den başlayan ve adeta tüm dünyayı saran virüsün etkilediği ülke sayısı 60’ı buldu. Son olarak Türkiye’de de corona virüsü taşıyan bir kişi ve sonrasında da onun yakın çevresinde olan 4 kişide de bu virüse rastlanıldığı ifade edildi.
Bunlar ilgili ve en yetkili kişilerin paylaştıkları bilgiler. Ancak gelin görün ki bizim ülkemizde herkes uzman, profesör, devletin bile ulaşamadığı bilgilere ulaşan kişiler. Yani diyeceğim o ki ülkemizde her kafadan bir ses çıkıyor. Her kafadan ayrı bir ses çıkınca da ister istemez insanların kafalarında soru işaretleri artıyor ve bilgi kirliliği virüsten daha hızlı yayılmaya başlıyor.
Neymiş efendim sayı daha fazlaymış, öyleymiş, böylemiş… Belirtildiğinden daha hızlı yayılırmış… Bunlar eminim sizlerin de çevrelerinde sürekli tekrarlanan boş laflar…
Bu boş laflar adı üzerinde boş laf olduğu için insanları paniğe sürüklemekten, tedirgin etmekten başka bir işe yaramıyor.
Hatta ve hatta bu bilgi kirliliği yüzünden insanların psikolojileri bile bozuluyor.
Hükümetin en yetkili kişileri sayıları bizlerle paylaşıyor. Yapılması gerekenleri yapıyorlar ve vatandaşlar olarak da bizlerin neler yapmamız noktasında gerekli hususları bizlerle paylaşıyorlar. Bunların haricinde çıkan çatlak seslere kulak tıkamak gerekiyor.
Virüsün ülkemize sirayet etme zamanı tam da umre dönüşlerine denk geldi ve her gün umreden onlarca kişi geliyor. Bu kişiler de gelir gelmez test ve tedbir amacı ile hastanelere götürülüyor ve olası bir olumsuzluğun böylece önüne geçilmeye çalışılıyor. Günümüzde akıllı telefonların herkesin elinde olması ile birlikte artık herkes de kendi çapında gazeteci olmaya başladı. Hemen fotoğraflar çekip corona virüs bu ilimizde de çıktı o ilimizde de corona virüsüne rastlanıldı denilerek insanların paniklemelerine neden oluyorlar.
Öte yandan ayrı bir grup da tedavi için reçete öneren gruplar oldu. Onu yersen virüs olmaz, bunu içersen virüs yanına bile yanaşamaz denilerek farklı gelir kapıları da açılmaya çalışılıyor.
Sağlık bakanlığı corona virüsünden korunmak için gereken tedbirleri açıklıyor bu tedbirlerde her gün televizyonlarda kamu spotu olarak gösteriliyor. Tedbirlerin ilk başında el yıkamak geliyor. 2015 tarihli 63 ülke arasında yapılan el yıkama araştırmasında ülkemiz 6.sırada yer alıyor. Bu da zaten el yıkamanın toplumumuzda ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Yapılan araştırmada da Çin’in en son sırada yer aldığını görüyoruz. Bu da virüsün bu ülkeden çıkmasına şaşırmamamıza neden oluyor.
Dolayısıyla bizler temizliğimize, hijyenimize, beslenme ve uykumuza dikkat edersek, tokalaşmayı kesip, kalabalık ortamlarından da mümkün olduğunca kendimizi ve ailemizi izole edersek o kadar bu illetle mücadelede başarılı oluruz.
Geri kalan boş laflara kulak asmamak ve işinde uzman alanında en yetkili kişilerin önerilerini dikkate almak, hem sağlımızı hem de psikolojimizi korumada oldukça etkili olacaktır.