İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres; İsrail’in 66. kuruluş yıldönümü nedeniyle verdiği özel röportajda gündemde olan maddelere değindi ve “Filistin Otonomi Yönetimi Başkanı Abu Mazen ile neredeyse anlaşmaya varmış ve imzalamak üzereydik. Ancak Binyamin Netanyahu ikimiz arasındaki temasları engelledi” dedi.
Peres, Başbakan Netanyahu’nun Cumhurbaşkanlığı kurumunu iptal etme çabasını eleştirerek Cumhurbaşkanlığının sona ermesinden sonra bir gün bile izin yapmadan çalışmaya devam edeceğini belirtti.
Kuruluş yıldönümü onuruna ve Cumhurbaşkanlığının nihayete ermesine 5 kala Cumhurbaşkanı Sayın Şimon Peres; İsrail Televizyonu Kanal 2’ye özel bir röportaj vererek; 3 sene evvel, Başbakan Netanyahu’nun elçisi olarak neredeyse Abu Mazen ile anlaşma ortamına geldiğini, ancak son dakikada bundan geri dönüldüğünü anlattı.
Anlaşmaya göre; Abu Mazen’in İsrail’i bir Yahudi Devleti olarak tanıyacağını, toprak konusunda ve Mülteciler konusunda çözümler Arap Ligi teklifi çerçevesinde bulunacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı ”Biz aslında bütün noktalarda anlaşma ortamına gelmiştik. Sadece özetlememiz ve anlaşmayı yapmamız gerekiyordu” diyerek ”Sayın Netanyahu’nun görüşüne göre daha iyi bir anlaşma temin etme imkanı vardı ve bu anlaşma Sayın Tony Blair tarafından getirilebilecekti. Ben bunun mümkün olabileceğini düşünmemiştim. Bana 3-4 gün verin ve görelim dedi. Ben bunun 3- 4 günlük iş olmayacağını ve Tony Blair’in benim getirdiğimden daha iyi bir anlaşma getiremeyeceğini düşünüyordum” ifadelerini kullandı.
Peres’in ifadesine göre; “Abu Mazen’in kendisi ile olan görüşmelerinde İsrail’i bir Yahudi Devleti olarak tanımayı kabullendiğini bizim de bir Filistin devletini kabullenmemiz gerekmekteydi. İkinci olarak Mülteciler konusu vardı, ve bu Yahudi Devleti olgusuna zarar verebilirdi.Bu nedenle Mültecilerin bir Arap Ülkesi olacak olan Filistin’e kabulü konusunda da rıza gösterdi. Böylece mesele hakkaniyetli bir şekilde çözülmüş olacaktı.
Sayın Cumhurbaşkanı Abu Mazen ile sınırlar konusunda da bir prensip anlaşmasına vardığını ve esas konu teşkil eden topraklar konusunda haritalar oluşturduk, 67 sınırları hakkında konuşmak yerine toprakların boyutu konusunda konuşmayı kabullendik. Bu şekilde toprak değişimi konuşulabilecek ve böylece meskun mahaller oluşturma imkanı iki tarafta bulabilecektik”
jQuery(“#videolink”).load(“videoimage.php?id=8D196”);
Video
“NETANYAHU’NUN İTİRAZI YÜZÜNDEN 3 SENE EVVEL ANLAŞMAYA İMZA ATMADILAR”
Peres; “Sadece Sayın Netanyahu’nun itirazı yüzünden taraflar 3 sene evvel anlaşmaya imza atmadılar. Bütün görüşmeler Sayın Başbakanın bilgisi ve onayı dâhilinde yapılmıştı. Yürütmüş olduğum barış görüşmeleri kendi başıma özel bir pazarlık süreci değildi. Devlet adına yaptığım bir çalışmaydı. Sayın Netanyahu görüşmelerin her safhasında ilgiliydi ve her konuyu soruyordu ve ben de kendisini bilgilendiriyordum. Muhtemelen kendisi daha iyi bir anlaşma temin edilebileceğini düşünmüştü. Gerçekten bilmiyorum, kendisini de bilmeden yargılamak istemem. Sonuç olarak bana söyledikleri buydu ve söylediklerine başka türlü yaklaşamazdım” dedi.
“ABU MAZEN BULABİLECEĞİMİZ EN İYİ ORTAKTIR”
“Hamas ile birleşmesinden ve barış görüşmelerini durdurmasından sonra bile kendisine barış için ortak gözü ile bakabiliyor musunuz?” sorusuna ise Cumhurbaşkanı Peres, ”Evet, kendisini 30 senedir tanıyorum, karakter sahibi ve anlaşılabilecek biridir. Mısır ile hayatta barış yapılamaz diyenler vardı, Ürdün ile asla anlaşamayız diyenler de olmuştu, inanırsak her şey olur. Filistinliler ile de barış yapmamız imkan dahilindedir ve Abu Mazen bulabileceğimiz en iyi ortaktır” ifadeleriyle cevap verdi.
“YAPTIRIMLAR İŞE YARAMADI”
Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi ve Mossad Bakanı Meir Dagan ile birlikte İsrail’in İran’a tel başına saldırmasına karşı çıkmıştı. Cumhurbaşkanının ifadesine göre:
“Yaptırımlar ve ambargo İslam Cumhuriyetini Nükleer Programı konusunda değişiklikler yapmak zorunda bırakmıştır. Ben sadece herhangi bir saldırı olmadığı gerçeğine bakabilirim. Ben bu konuda kendime herhangi bir pay çıkarmak amacında değilim ve bunu kredi kazanmak için de yapmadım. Ancak rüzgârın istikameti değişince İran’ın ekonomik durumu değişti ve kötüye gitti. Yaptırımlar işe yaradı, hatta ülke içinde de arzulanan istikrar ve sükunet mevcut değil. Dışarıdan gördüklerimizin tamamının bir show olduğunu sanmıyorum ”
” Kararlar sadece İsrail tarafından alınmıyor ” diye vurgulayan Peres; ”Bu meselede olaganüstü bir koalisyonlar kompleksi mevcuttur, Şayet yaptırımları, ambargo’yu ve diplomaik baskıyı bir kaç ay daha deneyebilirsek, bu herkesin gözünde tercihtir. (Saldırıya tercih)” dedi.
“BİR ÜLKENİN SÖZLERİNİ YERİNE GETİRMESİ GEREKİR”
İki ay kadar sonra Peres, 90 yaşında Cumhurbaşkanlığı görevini tamamlamış olacak.
Geçtiğimiz sene Cumhurbaşkanlığı görev süresini bir kaç ay daha uzatması için baskılar vardı. Peres’e göre; sürenin uzatılması Cumhurbaşkanlığı kurumuna zarar getirirdi. Peres; ”Görev süremi uzatmayı kabul ederim, ancak görevi almayı kabul etmem. Bir ülkenin sözlerini yerine getirmesi gerekir. 7 yıl için seçildim. Zamanında geldim ve zamanında gitmem gerek ve olması gereken de budur sanırım” dedi.
“ÜLKELERİN DENGEYE İHTİYACI VAR”
”Ülke yönetiminin başında iki veya üç kişi olmalıdır” diyen Peres; ”Cumhurbaşkanlığı kurumunu iptal etmeyi denemek için zaman kazanmak ve bunun için de Cumhurbaşkanlığı görev süremi uzatmam talep edilmektedir. Bunun sebebinin ise Cumhurbaşkanının ve Cumhurbaşkanlığı kurumunun görevlerini ve işlevini tam olarak bilmediklerine atfediyorum. Ülkelerin dengeye ihtiyacı vardır, tek bir adam olsa dahi ve bu adam en iyisi olsa bile, ama ülkenin başında iki veya üç kişinin olması ve aralarında nüans farkları olması gerektir. Başbakanın bunu tek başına yapmasının doğru ve mümkün olduğunu sanmıyorum, kendisi en iyi hatip olsa bile” dedi.
“DIŞARIYA FİKİRLER İHRAÇ ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Emekli olacak olan Cumhurbaşkanı Peres ilerleyen yaşına rağmen kendisine izin verip tatile çıkmaya niyetli değil. Peres; ”Gerek Coğrafi gerekse esas sebebi ile derhal kendi adıma kurulan merkeze döneceğim. (Peres Adına Barış Merkezi) Zaten bu merkez bu sebeple kuruldu. Ekibin büyük bir kısmı benimle birlikte geliyor. Ve biz de buraya yatırımcılar getirmeye ve buradan da dışarıya fikirler ihraç etmeye devam edeceğiz. Kafamda deniz kıyısına gitmek yok ve zaten deniz kıyısında ne yapılır da bilmiyorum. Tatil sıkıcıdır ve çalışma ilginçtir. Evet ben ruhen zaten meşgulüm. Burada kalanları da paketledikten sonraki ilk günden itibaren yeni işimde çalışmaya başlayacağım. Ve işim olasılıklar ile doludur. Ve düşündüğüm kadarı ile barış konusunu ilerletebilmek için gerekli olasılıklar ile doludur” dedi.
Çeviri: Rafael Sadi
Odatv.com