Karakaya: “Üretim aşamasındaki hassasiyetimiz Hans için değil, önce Hasan için olmalı”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, “Rus’un, Alman’ın, Fransız’ın geri gönderdiği bir ürünü Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşına da yedirmemeliyiz. Üretim aşamasındaki hassasiyetimiz Hans için değil, önce Hasan için olmalıdır” dedi.
ADANA (GÜNEY HABER) – Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, “Rus’un, Alman’ın, Fransız’ın geri gönderdiği bir ürünü Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşına da yedirmemeliyiz. Üretim aşamasındaki hassasiyetimiz Hans için değil, önce Hasan için olmalıdır” dedi.
Adana’da büyük tedirginliğe yol açan, fırınlarda üretilen ekmeklerde genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO) katkı maddesi bulunduğu belirtilen basında yer alan olayla ilgili değerlendirmede bulunan Karakaya, “İnsanlarımızın sağlığını tehdit eden hiçbir faaliyete izin verilmemelidir” dedi.
Sadece ekmekte değil; çikolatadan, bisküviye, et ürünleri ve süt ürünlerine, hatta bebek mamalarına kadar pek çok gıda türünde raf ömrünü uzatmak, tat ve kıvam geliştirmek gibi çeşitli amaçlarla katkı maddeleri kullanıldığını hatırlatan Karakaya, “Ürün paketlerinde okunamayacak kadar küçük olan açıklamaların çoğu halkın bilmesi mümkün olmayan kodlarla yazılmaktadır. Buna izin verilmemelidir. Aylarca, yıllarca ekranlarda milyonların gözünün içine baka baka zehrin bal diye satıldığı bir ülkede, ‘kusurlu marka ve ürünlerin basın aracılığıyla teşhir edildiği gerekçesine’ sığınılmamalı, bu son olay asla basite indirgenmemelidir.”
Mevlüt Karakaya, şunları kaydetti:
“Devletimizin önceliği, 80 milyon vatandaşımızın besin tüketimini gönül huzuru içinde yapabilmesini sağlamak olmalıdır. Rus’un, Alman’ın, Fransız’ın geri gönderdiği bir ürünü Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşına da yedirmemeliyiz. Üretim aşamasındaki hassasiyetimiz Hans için değil, önce Hasan için olmalıdır. Adana’da ortaya çıkan olay bir vesile kabul edilmeli, milli seferberlik anlayışı içinde güçlü, kararlı bir adım atılmalıdır. Tüm ithalat ve tarımsal üretim aşamalarında sadece GDO’lu ürünler değil, tüm zararlı etken ve katkı maddelerine karşı önlem alınmalıdır.”