Bilim tarihi serüveni içinde her dönemin kendine göre gelişmişliği ile bilgi ve bilime verdikleri önem arasında yüksek bir paralellik bulunmaktadır. Bacasız fabrikaların harıl harıl bilgi ürettiği gelişmiş ülkelerde artık yetişmiş insan gücüne ciddi yatırım yapılmaktadır. İletişim çağının en pahalı hizmeti bugün bilgi pazarlanması olmuş durumdadır. Birçok ülke “yatırımların en anlamlısı insana yapılan yatırımdır” sözünü hayata geçirmeye çalışmaktadırlar. Geleceğin iyi eğitilmiş, yabancı dil bilen, bilgiyi tanıyan, belgiye nerede ve nasıl ulaşabileceğini bilen, kendi kendisini geliştirebilen, üstünlük alabilen, problem çözebilen ve teknolojiyi kullanabilen beyinlerin elinde olduğunu görerek gereğini yapmaya çalışıyorlar. Kendi kendine öğrenmeyi öğrenen ve kullanabilen yasam boyu öğrenme becerisine sahip bireylerin yetişmesi için eğitim yeniden şekillenmelidir. Bugün küreselleşen dünyanın gelişmişlik gücünün neredeyse en büyük unsuru, yaratıcı, yenilikçi ve üretim becerisine sahip olan nitelikli insanlarına bağlıdır. Tabii bu işlem artık daha güçlü bir nitelikli, donanımlı ve yaratıcılık ve analitik düşünme kapasitesi yüksek insan kaynağına gereksinim duyulmaktadır. Nitelikli insan kaynağı ancak evrensel ölçekte kaliteli ve bütünlükçü bir sürekli eğitime ve bilgiye nasıl ulaşılacağının bilinmesine bağlıdır.
İnsana yapılacak yatırım bugün için değil yarını da düşünerek yapılması gerekir aksi takdirde çoğumuz çağın dışında da kalabiliriz. Önümüzdeki dönemlerde genetik mühendisliği, nanoteknoloji, uzay teknolojiler ve beyin-bilgisayar ara yüzleri yazışım programları ile kişisel bilgiler, hastalıklar ve aktiviteler hatta yaşam kalitesi belirleyecek. Bu teknolojiyi üreten ve bilenler bilmeyenlerden farklılaşacak. Geleceğim bilimi ve teknolojisi bu yönde olacağı için bu konulara yatırım yapmak gerekiyor. Günümüzde hızla yaygınlaşan yapay zekâ insanları teknolojide kullanımı attıkça, gelecekte her şeye hükmeden bilgisayar programlarını kontrol eden durma Endüstri 4.0 ile geçilirse ekonominin dümeni çok dar bir elit çevrenin eline geçecek. Ve buda yeni sosyal sorunların oluşmasına neden olacaktır. Sapiens kitabının yazarı Yunal Noah Harari, yapay zekânın eşitsizliği artıracağını savunarak, “Birkaç 10 yıl içinde birçok insan işe yaramaz hale gelecek” ifadesi ile yeni bir tartışma alanı daha yaratmış oldu. Tarih boyunca üretim araçları değiştikçe sosyal hayatında değiştiği gerçeği ile bilişim teknolojileri, Endüstri 4.0 ile gelecekte sosyal yaşamında değişeceğini beklemek zorundayız. Öncelikle insan fizyolojisinin zayıflayacağı, daha az hareket eden insanın sağlık sorunları farklılaşacak, daha çok kapalı anlarda yapılan üretim ve gıda tüketim alışkanlıkları ile birlikte insan yaşamı daha da farklılaşacak. Doğal olarak bunun insan ruh sağlığı ve düşünce sistematiği üzerinde de farklılıklar olacağını beklemek gerekir.
Hatta denilmektedir ki artık eğitim sistemi de değişmiştir. Artık klasik sınıf, öğrenci ve eğitmen sistemi neredeyse kalkmakta, bunun yerine interaktif eğitime geçilmektedir. Bilgiyi yük olarak taşımak yerine bilginin nerede olduğunun bilinmesi ve nasıl ulaşılacağının bilinmesi daha çok önemsenmektedir. Tabii ulaşılan bilginin etkin kullanımı becerisine sahip olmak da ayrıca önem kazanmaktadır. Edinilen bilgiyi zamanında değerlendirmek ve dönüştürmek bundan bireysel ve toplumsal fayda oluşturmak ayrıca önemlidir. Bilgi üretmek ve üretilen bilgiyi tüketme bir bilgi okuryazarlığı sorunu olup en çok eğitim kurumlarının olduğu alanlarda söz konusu olmaktadır. Özellikle de üniversite ve yükseköğretim kurumlarının olduğu alanlarda işlev görmesi beklenmektedir. Öğrencisi ile öğretim üyesi ile diğer kesimlere göre bilgi okuryazarlığı konusunda farklı olması beklenilmektedir.
Başta AB ülkeleri, ABD, Japonya vb. milli gelirlerinin önemli bir kasımını temel eğitim ve bilimsel araştırmaya ayırtmaktadırlar. Artık üniversite eğitimi de yeterli görülmemektedir. Yoğun bilginin takip edilmesi için yaşam boyu öğrenme dönemine girilmiştir. Günümüzün eğitim ve öğretiminde en önemli unsur öğrenmeyi öğrenme üzerine yoğunlaşmıştır. Bireylerin yeni gelişmelere ve bilgilere ilgi duyarak veya merak ederek yaşam boyu sürdürmeleridir. Öğrenmeyi öğrenmek teknikleri artık üniversitelerde bir beceri dersi olarak okutulmaktadır. Teknoloji yaşamın her alanında kendisini hissettirdiği için teknoloji kullanımının öğretilmesi artık çağımızın gereği durumuna gelmiştir. Ülkemizde de başta özel sektör olmak üzere yavaş yavaş bu konuya ilgi duyulmaktadır. Ancak sürecin yavaş ilerlediği görülmektedir.