“Adana ve Türkiye’de Gayrimenkul Sektörünün Durumu” konulu toplantı ATO’da düzenlendi:
Kentsel dönüşüm, terör ve uyuşturucunun panzehirizdir
ADANA (GÜNEY HABER)- Adana Ticaret Odası (ATO) 41. Meslek Komitesi ve Adana Emlakçılar Esnaf Odası işbirliğiyle düzenlenen, “Adana ve Türkiye’de Gayrimenkul Sektörünün Durumu” konulu toplantıda kentsel dönüşüm projelerinin en önemli sürecinin, “Uzlaşma” dönemi olduğuna dikkat çekilerek, “Uzlaşma döneminin uzaması, kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçmesini engelliyor ve bir süre sonra da tüm projelere olan güveni sarsıyor. Bu sorun çözümlenmeden kentsel dönüşümde beklenen başarı yakalanamaz” denildi.
ATO Meclis Salonu’nda gerçekleşen, “Adana ve Türkiye’de Gayrimenkul Sektörünün Durumu” konulu toplantı, sektör temsilcilerinin yanı sıra Çevre ve Şehircilik eski Bakanı vi AK Parti Adana Milletvekili Fatma Güldemet Sarı, Milliyet Emlak’tan Göktuğ Beşer ve Kıvanç Kemal Yavuz’un katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda konuşan ATO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Şahbaz, gayrimenkul sektörünün Adana’daki en önemli sıkıntısının imarlı arsa üretilmemesi yönündeki görüşlere katılmadığını belirterek, “Öncelikli sorunumuz kentsel dönüşüm uygulamalarıdır. Adana kent merkezindeki birçok bölge kentsel dönüşüm bekliyor. Örneğin, Büyüksaat civarındaki Alidede ve Karasoku mahallelerinde yüzlerce ayakkabı atölyesi bulunuyor. Ortam hem sağlıksız, hem de güvensiz. Yanıcı kimyasal maddelerin sıkça kullanıldığı bu bölgede yaşanabilecek bir yangın, tüm mahallenin yok olmasına neden olabilir. Çünkü o bölgelerde itfaiyenin girebileceği sokaklar ya dar, ya da park edilen araçlarla tıkanmış durumda. Diğer yandan Yüreğir’in Sinanpaşa Mahallesi’nde 10 yılı aşkın süredir kentsel dönüşüm uygulandı. Ancak bölgeye gittiğinizde bomboş eski evlerin hala yıkılamadığını görüyoruz. Uzlaşma aşamasında olduğunu tahmin ettiğimiz bu sorun bir yandan görüntü kirliliğine, diğer yandan da terör ve uyuşturucu odaklarının daha rahat barınmasına imkan sağlıyor. Devletimizin, bu projeleri en kısa sürede hak sahipleriyle karşılıklı oturup çözüme kavuşturması gerekiyor. Mahkemelerde süren davaların uzaması toplumu her yönden olumsuz etkiliyor” diye konuştu.
ATO 41. Grup Meslek Komitesi Başkanı Fatma Emine Temel de, gayrimenkul sektörünün başta inşaat ve turizm olmak üzere bir çok alanda yarattığı istihdamla ekonominin önemli dallarından biri olduğunu vurguladığı konuşmasında, “Sektör, inişli çıkışlı gelişmeleri ile son yıllarda yaşanan ekonomik büyümede önemli bir paya sahiptir. Adana’nın da gerek altyapısı ve gerekse çevre bilincinin gelişimine duyarlı projelere ihtiyacı bulunmaktadır. Bu projelerin doğru satış kanaları ile etik bir satış politikası içinde mutlu müşteriler ve satıcılar yaratarak hayata geçtiği bir piyasanın özlenen tablo olduğunu belirtmek isterim” görüşlerini dile getirdi.
Adana Emlakçılar Esnaf Odası Başkanı Rabia Ülkü Uçar, Adana’da Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğü kurulması yönündeki taleplerinin karşılanmasını sektör açısından önemli bir gelişme olarak nitelediklerini ifade ederek, “Miletvekilimiz Fatma Güldemet Sarı’ya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı döneminde gerçekleştirdiği bu gelişmeden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Şu anki beklentimiz, bölge müdürlüğüne bir an önce atama yapılmasıdır. Ayrıca, Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkçi’nin emlakçılarla ilgili yasal düzenlemenin en kısa sürede hayata geçirileceği yönündeki açıklamalarının sektöre yeni soluk getireceğine inanıyorum” diye konuştu.
Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Nihat Sözütek’in, kentsel dönüşüm olmayan bölgelerdeki düzensiz kentleşmenin terör ve uyuşturucu satışı gibi olayları tetiklediğine yönelik konuşmasının ardından söz alan Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Fatma Güldemet Sarı da kentsel dönüşümdeki uzlaşma sorununa dikkat çekti. Sarı konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak kentsel dönüşümü belediyelerle birlikte yürütme yolunu seçtik. Bunu büyük ölçüde başardık ama karşımıza farklı sorunlar çıktı. Örneğin, bir evin imarı var, vergisi ödenmiş. Diğer ev kaçak ve hiçbir kaydı yok. Uzlaşma sürecinde bu evlerin sahipleriyle karşı karşıya geldiğimizde ikisi de aynı bedeli talep ediyor. Doğal olarak ikisine aynı hakları vermemiz mümkün değil. Devlet olarak bize düşen görev hakkaniyetli davranmak, herkese hak ettiği ölçüde karşılık vermek. Bu nedenle uzlaşma aşamasında vatandaşla devletin arasında mutlaka ortak noktada buluşulması gerekiyor. Aksi takdirde mevcut durum herkese zarar veriyor.”
Toplantının son bölümünde, Milliyet Emlak Yazarı Göktuğ Beşer ile Milliyet Emlak Saha Satış Müdürü Kıvanç Kemal Yılmaz tarafından katılımcılara, gayrimenkul satış tekniklerine ilişkin sunum yapıldı.