

Uzman gelişimci, eğitimci, koç ve yazar Dr. Şaban
Kızıldağ, başarısızlığın başrolünde “mazeret” olduğunu belirterek, “İnsanların
günlük yaşamda sık sık başvurduğu ve toplumsal bir alışkanlık halini alan
‘Mazeret’, özellikle iş hayatını olumsuz etkiliyor” dedi.
ADANA (GÜNEY HABER) – Uzman gelişimci,
eğitimci, koç ve yazar Dr. Şaban Kızıldağ, başarısızlığın başrolünde “mazeret”
olduğunu belirterek, “İnsanların günlük yaşamda sık sık başvurduğu ve toplumsal
bir alışkanlık halini alan ‘Mazeret’, özellikle iş hayatını olumsuz etkiliyor”
dedi.
Adana Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nün
davetlisi olarak, sanayiciler ve çalışanlarıyla bir araya gelen Dr. Şaban
Kızıldağ’ın “Hayatta Başarı İçin Mazeret Yok” teması ile yaptığı seminer stand
up havasında gerçekleşti.
Son dönemlerde “Mazeret Yok” sloganı ile
milyonlarca kişiye dokunan Dr. Şaban Kızıldağ, günlük hayata dair konuları ele
aldığı sunumunda, eğlenceli üslubuyla katılımcılara keyifli dakikalar yaşattı.
Kızıldağ, mazeret üretmeden nasıl başarılı olabileceğinin ipuçlarını
verdi.
MAZERET ÜRETMENİN OLUMUZ ETKİLERİ
İnsanların günlük yaşamda sık sık başvurduğu
ve toplumsal bir alışkanlık halini alan ‘Mazeret’ üretmenin sakıncalarına vurgu
yapan Dr. Kızıldağ, “İş hayatında yöneticiler, kalifiye eleman bulamamayı ve
bulduklarında da aynı dili konuşamamayı başarısızlığın mazereti olarak
gösteriyor. Çalışanların en önemli mazereti ise, maaşların yetersizliği ve her
anlamda ‘daha fazlasını’ hak ettiklerini düşünmeleri. Başarısız çalışanların
büyük bölümü, yanlış yerde ya da yanlış pozisyonda olduklarını, aslında daha
iyi yerlerde çalışmaları gerektiğini düşünüyor” dedi.
Aslında, yöneticiler için de çalışanlar için
de temel sorunun ‘mazeret üretme’ alışkanlığı olduğunu, bunun da durumu iyice
çözümsüz hale getirdiğini belirten Dr. Kızıldağ, “Elbette etkenler arasında,
yanlış pozisyonlarda yanlış insanların çalıştırılması, sorumluluk ve yetki
konusundaki kavram kargaşası gibi konular da var. Ama filmin adı ‘her şeye
rağmen’ ve başrolde hep ‘mazeretler’ var” diye konuştu.
ENGELLERİ FIRSATA DÖNÜŞTÜRÜN
İş hayatında ve özel hayatta karşılaşılan
engellerin nasıl fırsata dönüştürüleceğini anlatan Kızıldağ, “Mazeretlerden
kurtulmak ve başarılı bir hayat için geleceğe, kariyere odaklı bakış açıları
ile insanlara ilginç örnekler sunmaktadır” dedi.
Dr. Kızıldağ, gelecek, kariyer ve yaşam ile
ilgili birçok konuda katılımcılara bilgi verirken, kuşaklar arasındaki
çatışmaların kaynaklarına da dikkati çekti. Gelişen teknolojinin de körüklediği
kuşaklar arasındaki farklılıkları anlatırken, 2023’te yeni bir kuşağın
doğacağını belirten Kızıldağ, şöyle konuştu:
“Sosyologlar diyor ki; 2023 de başka bir nesil
daha geliyor. Henüz tanımsız olan bu nesil için ‘yapay zekanın çocukları’ diyoruz.
Yani evde robotlar olacak, sana servisi robot yapacak. Şimdi bu robotlarda
duyguyu çalışıyorlar. Yani robotlara duyguyu öğretecekler. Naz yapmayı, kapris
yapmayı hepsini öğrenecekler ama robotla hanım arasında ki fark istediğin zaman
bunun fişini çekebileceksin.”
SAĞLIKLI RUH HALİNİN ALTI KOŞULU
Başarı için sağlıklı ruh halinin önemine
dikkati çeken Dr. Şaban Kızıldağ, “Sağlıklı ruh hali olmadığı için sağlıklı
sokaklar yok, sağlıklı ilişkiler yok” dedi.
Sağlıklı bir ruh halinin 6 önemli kriteri
bulunduğunu savunan Kızıldağ, şöyle devam etti:
“Bir; insan önce kendisini sevecek. Önce
aynadaki adama ‘merhaba’ diyecek, sonra beraber çalıştığı insana ‘merhaba’
diyecek. Bir insanın kendisiyle problemi varsa dünyayla barışık olması mümkün
değil. İki; sağlıklı bir ruh hali için insan başkalarını sevecek. Başkalarını
severken de rengine, dinine, kılık kıyafetine, insan nerede doğarsa doğsun,
neye inanırsa inansın, nasıl giyinirse giyinsin, teninin rengi ne olursa olsun,
gözyaşının rengi aynıdır. Üç; sağlıklı bir ruh hali için, insan yaptığı işi
sevecek. İşini sevmeyen bir adamın dünyayla barışık olması mümkün mü? Dört;
sağlıklı bir ruh hali için insan ait olmayı sevecek. Kendini evine ait
hissedecek ki orada mesut olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ait hissedecek
ki o devletin bir taşının üzerine bir taş koysun. Kendisini çalıştığı yere ait
hissedecek ki o kurumun kalitesine katkı sunsun. Beş; sağlıklı bir ruh hali
için insanın sağlam bir inancı olacak. O inanç zorda kaldığında arkadan
ittirecek, önden çekiştirecek. Eğer orada da sorun varsa o da problem. Altı;
sağlıklı bir ruh hali için insanların sağlam hayalleri olacak. O hayallere
bağlı planları olacak. O planlara bağlı uygulama adımları olacak.”
Dr. Şaban Kızıldağ, söyleşinin sonunda
katılımcıların sorularını da yanıtladı.



