1 Ocak 2019 tarihi ile birlikte marketler alışveriş yapan müşterilerine, aldıkları ürünleri içine koyup taşımaları için verdikleri poşetleri parayla satmaya başladı.
Yeni yıl itibarıyla yürürlüğe konulan bu uygulamaya pek çok insan tepki gösterirken, konuyla ilgili özellikle sosyal medyada en fazla tıklanan başlıklar arasında yer alıyor. Öncelikle insanlar şunu merak ediyor… Daha önceden marketçiler müşterilerine verdikleri poşetler için bir maliyet ödüyordu ve bunu da sattığı ürünlerin fiyatına yansıtıyordu… Ama şimdi bu maliyet ortadan kaldırıldı. İşte şimdi insanlar bu parayı merak ediyor, yani ürün fiyatlarında indirim bekliyor.
Tabi poşetin fiyatını hesaplayıp bunu her bir ürüne ayrı ayrı indirim olarak insanların anlayabileceği şekilde yansıtmak çok zor. Yıllarca insanların para vermeden alıp kullandıkları poşetleri şimdi para vermek zor geliyor. Elbette alışkanlıkları bir kenara bırakmak ve yeni alışkanlıklar edilmek çok zor. Fakat işin içerisine bir de para girince bu durum daha da ayrı bir önem arz ediyor.
Poşet meselesinde aslında herkesin ayrı ayrı göstermiş olduğu gerekçenin haklılık payı var. Devlet poşetin çevreye çok büyük zarar verdiğini ve çevre kirliliğine neden olduğunu bu nedenle de poşet kullanımını azaltmak için önlem alındığını söylüyor. Öte yandan vatandaş marketten aldığı ürünü evine nasıl taşıyacağını soruyor. Aslında vatandaş yıllardır marketten aldığı poşete para ödüyordu fakat bu kendisine ‘poşet ücreti’ adı altında yansıtılmıyordu. Şimdi poşet için ayrı para ödemek bazı kişileri rahatsız ediyor.
Bence poşetin para karşılığında satılması uzun vadede çözüm olmayacaktır. Çünkü insanlar bir süre sonra poşet için ayrı ücret ödemeye alışacaktır. İnsanlar şuanda geçiş sürecinde… Fakat bir süre sonra insanların aldıkları ürünler için poşet satın almaya ve bunu da gösteriş amaçlı kullanmaya başlama ihtimalleri bulunuyor. Alışveriş sonrası poşet alan insanlar ile almayan insanlar arasında sosyal denge farkı oluşabilir. Poşet kullanan insanlar bunu bir zenginlik ve modernlik simgesi haline getirebilir.
O yüzden bu süreçte farklı yöntemler kullanılmalı. Geçmiş yıllarda ki zaten şuanda da eski Türk Filmlerinde görüyoruz insanlar alışveriş yaptığında aldıkları ürünleri kese kağıdına koyuyor. İşte şimdi de kese kağıtları kullanılabilir. Hem kese kağıdı plastik malzemeden yapılmadığı için daha çevre dostu bir üründür. Çok kısa bir sürede eriyerek toprağa karışabiliyor.
İşte bu süreçte bana göre bakanlığın birde bunu denemesi gerekiyor. En azından kese kağıdı kullanımı sonrasında çıkacak sonuç ile poşet kullanımı sonrasında ortaya çıkan sonuç birbiri ile mukayese edilebilir. Böylece yeni uygulamaya farklı bir bakış açısı da getirilmiş olabilir. Sonuçta poşet, kağıda göre çok daha uzun yıllar sonrasında eriyerek veya çürüyerek toprağa karışıyor, yok oluyor. Bu nedenle poşet yerine kese kağıdı kullanılabilir.
Fakat o zamanda kese kağıdı ile poşetin üretim maliyetleri arasındaki fiyat farkı ortaya çıkacaktır. Poşete göre kağıt fiyatları çok yüksek… Biz gazeteciler olarak bunu gazete kağıdı fiyatlarından biliyoruz. Fakat poşet kullanımına ilişkin yeni uygulama görüldüğü üzere pek çok tartışmaya neden oluyor. Çünkü insanlar dışarı çıkıp dolaşırken birden bire eksik ihtiyaçlarını görebiliyor ve bunu gidermek için hemen alışveriş yapmaya başlayabiliyor.
O yüzden insanlar her dışarı çıkmasında yanına alışveriş filesini almayabilir. Veya alışveriş filesine koyulmayacak kadar küçük, insanın cebine koyulmayacak kadar da büyük bir eşya ya da ürün alabilir. Mesela bir kutu kesme şeker, 1 paket makarna gibi ürünleri insanlar cebinde taşıyamaz, alışveriş filesi için de çok küçük gelir. İşte bu gibi şeyler için en azından marketçilerin kese kâğıdı vermesi gerekir.
Zira poşet kullanımını bu şekilde paralı hale getirmek dışarıdan bakıldığında sanki marketçilerin işine yaradı gibi görünüyor. Bu nedenle poşet kullanımına getirilen kısıtlamaya karşı marketçilere yeni sorumluluklar verilebilir. Bu sorumluluğun ise en çok vatandaşın içine silmesi kamuoyu karşılığı olması gerekiyor.