Acıbadem Adana Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Cansun Demir, son yıllarda yaygınlaşarak uygulanan Down Sendromu testi, Nifty’de, anne karnına veya bebeğe cerrahi bir müdahale olmadığı için bebek kaybı riskinin bulunmadığını söyledi.
ADANA (GÜNEY HABER) – Acıbadem Adana Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Cansun Demir, son yıllarda yaygınlaşarak uygulanan Down Sendromu testi, Nifty’de, anne karnına veya bebeğe cerrahi bir müdahale olmadığı için bebek kaybı riskinin bulunmadığını söyledi.
Nifty Testi hakkında çeşitli bilgiler veren Prof. Dr. Cansun Demir, Down Sendromu Taramalarında eskiden yaygın olarak kullanılan Amniyosentez yönteminin, gebeliğin 16-20 haftaları arasında karından kan almak suretiyle uygulandığını belirterek yüzde yarım ile bir arasında bebek kaybı riski oluşturduğuna dikkat çekti. Annelerde korku ve endişeye sebep olan Amniyosentez yönteminin riskli ve ağrılı bir yöntem olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demir, sadece damardan alınan kanın tahlil edildiği Nifty Testi hakkında şu bilgileri verdi: “Gebeliğin 12. haftasından itibaren anne kanından alınacak yaklaşık 20 miligram kanla, bebekteki hücrelerin anne kanına geçtiği zaman, hücre parçacıkların, Fetal DNAlar’ın incelenmesi ve kromozomlar için bir sonuç verme şansı var. Down Sendromu var mı yok mu yüzde 99 bize gösteriyor. Böylece anneye yapılacak girişimsel işlemlerden kaçınmış oluyoruz. İşlem çok basit çünkü aynen anneden bir kan sayımı yapar gibi, şeker tahlili için kolundan kan alınır gibi kan alınıyor. Yani annenin karnına iğne batırılmıyor, anneye girişimsel bir işlem yapılmıyor. Bebeğe ve rahme yönelik herhangi bir işlem yapılmadığı için, bebek kaybı riski sıfır.”
Testin, Türkiye’de son bir senedir yaygın olarak uygulanıldığı için testlerin yurtdışına gönderilip 10 iş gününde geri döndüğünü belirten Prof. Dr. Cansun Demir, yöntemin yeterince duyurulmadığından bilinmediğini dile getirdi. Daha öncesinde Çukurova Üniversitesi’nde çeşitli çalışmalar yapıldığını ancak rutine sokulamadığını vurgulayan Prof. Dr. Demir, “Hekimler de belki yeterince bilmiyor, hastalar da yeterince bilmiyorlar. Belki zaman içerisinde çok yaygın hale gelecek, Amniyosentez’in de yerini alacak gibi görünüyor” dedi.
