Adana Şehir Hastanesi’ne giden vatandaşların hemen hemen hepsi şikayetçi… Neden mi? Elbette yoğunluktan…
Peki bu yoğunluk anormal mi? Elbette hayır… Fakat işleyişte sıkıntı var.
Peki nasıl oluyor da koskocaman Adana Şehir Hastanesi’nde yoğunluk oluşuyor? Elbette ihmalkarlıklar zincirinden oluşuyor.
Şehir hastaneleri Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önem verdiği projeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Projenin tüm aşamaları son teknoloji ile uygulamaya konuldu, konulmaya da devam ediyor. Özellikle şehir hastanelerinin gerek kapasitesi, gerekse de sahip olduğu teknoloji sayesinde ülkemizde Covid – 19’a karşı verilen mücadele sırasında önemli katkıları ortaya çıktı.
Fakat bu güzelim proje maalesef daha iyi kullanılması gerekirken basit amatörlükler nedeniyle vatandaşa eziyet oluyor.
Hastaneye gidiyorsunuz muayenehane odalarının neredeyse tamamının kapıları hınca hınç dolu… Neden? Çünkü içerdeki hekim hastaları sırasında göre çağırmıyor. İnsanlar rastgele içeri giricinde ortaya tam bir cümbüş çıkıyor. Sonra insanlar birbirini gazlamaya başlıyor.
Kısa bir süre sonra ne doktorun çalışma performansı, ne aldığı maaşı, ne şehir hastanelerinin kalitesi, ne de ülkenin sağlık alanında yakalamış olduğu kalite kalıyor. İnsanlar isyan etmeye başlayınca bu kez sağlık çalışanları da gerilmeye başlıyor.
Hekimlere sormak istiyorum; hastaları içeriye sıra numaralarına göre çağırmak bu kadar zor mu? Devlet vatandaşının her türlü konforunu düşünmüş, ayakta beklemesinler diye özel koltuklar yaptırmış. Ama hastasını sıra numarasına göre almayan doktorlar nedeniyle bu koltuklar boş kalıyor, insanlar kapıda yeni bir sıra yapmaya çalışıyor.
Özellikle sosyal medyada Adana Şehir Hastanesi’nin Acil Servisi ile ilgili yaşanan yoğunluk nedeniyle paylaşımlar yapılıyor, bu duruma çözüm bulunması isteniyor.
Geçen gün bende Acil Servise gittim, girişte yer alan ‘İlk Müracaat’ bölümünde tek bir kişi var, 50 kişi sırada bekliyor. Sıranın bana gelmesini bekledim, evrakı veren kişi sanıyorum hastanenin temizlikçisiydi, çünkü üzerinde temizlik personelinin giydiği kıyafet ile aynı kıyafet vardı.
Neyse girişimizi yaptırdık, koca hastanenin Yetişkin Acil Servisi Yeşil Alan bölümünde sadece 1 tane doktor var. 1 Nolu muayenehanede nöbetçi olan doktor yemeğe gitmiş, 2 Nolu muayenehane kapısında kıyamet kopuyor.
2 Nolu muayenehanedeki doktor içeri kim girerse onu muayene ediyor, Covid-19 kimin umurunda… Sosyal mesafe diye bir şey kalmamış, insanlar kapıya 1 cm daha yakın durmanın mücadelesini veriyor. Hastane ortamında 1,5 mt’lik sosyal mesafe uygulaması yok. Sonra ortaya bir güvenlik personeli çıktı. İnsanları sıraya dizdi, gelen uyarılar üzerine hekime ‘Hastaları sıra numarasına göre çağırması, insanların da koltuklarda oturarak sırasını bekleyeceği’ mesajını ulaştırdı. Ama içerdeki hekim 2 hasta sonra yine sıra numarasında hasta çağırmaktan vazgeçti. Güvenlik personeli de gözden kayboldu.
Şimdi bu tabloda nasıl bir iyi niyet aranmalı bilemiyorum. İnsanların kapıda saatlerce bekletilmesine mi üzülelim, bir doktorun teknoloji reddetmesini mi yanalım yoksa yapılan teknolojik yatırımın atıl duruma çıkartılmasına mı hayıflanalım?
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu kadar profesyonelliğin içinde yaşanan bu amatörlüğün yada hekimler tarafından vatandaşa yaşatılan bu eziyetten haberi olsa acaba ne yapardı?