Zaman zaman televizyonlarda izliyor, gazetelerde okuyoruz emniyet ekipleri trafikte gürültüyü önleme adına uygulamalar yapıyor. Hatta trafikte gürültüyü önleme adına önemli sınav günlerinde cadde ve sokaklarda araç sürücüleri sessizliğe davet için pankart ve panolar görüyoruz. Peki neden?
Toplum olarak trafikte yeterince sessiz olamıyoruz. Bu nedenle birilerinin bizleri uyarmasına ihtiyaç duyuyoruz. Hâlbuki trafikte kurallar bellidir ve tüm sürücülerin buna uyması gerekiyor. Araçların kornasını ihtiyaç dışı kullanmak yasaktır. Ve bunu sürücülere hatırlatmak için zaman zaman trafik levhaları kullanılıyor.
Peki, korna nedir ve neden bu kadar sık kullanıyoruz? Özellikle trafiğin yavaşladığı noktalarda aynı anda birden fazla araç korna kullanarak trafik akışını hızlandırmak istiyor. Ama korna sihirli bir değnek değil, basınca trafik akışı birden bire hızlansın. Zaten önde bulunan araç sürücüleri de bir an önce oldukları trafikten çıkmak için elinden geleni yapıyor.
Ayrıca Adana’da trafik ışığında bekleyen araçlar, bırakın yeşilin yanmasını, henüz lambalar kırmızıdan sarıya dönmeden en öndeki aracı korna çalarak uyarma gibi bir alışkanlık var. Bu durum aslında şehirdeki trafik ve ulaşım sorunun olduğunu gösteriyor.
Böyle bir şeye hiç gerek yok. Çünkü trafik ışığında bekleyen sürücülerin bir gözü trafik lambasında… Trafik lambası kırmızıdan sarıya dahi dönmeden geride kalan sürücülerin aynı anda kornaya basmasına hiç gerek yok.
Trafikte medeniyet dedikleri gürültü ve patırtı olmadan trafik akışını en maksimum seviyede hızlandırmak… Fakat Adana’da birçok cadde ve sokakta belirli bir seviyenin üzerinde trafik akışını hızlandırmak mümkün değil. Çünkü peş peşe konulan trafik lambaları bunu engelliyor. Trafik akışı yavaşlıyor, yavaşladıkça da sürücüler kornalardan medet umuyor, keramet arıyor. Kim ne derse desin Adana’nın çok acil akıllı bulvarlara ihtiyacı var.
Trafikte gerekenin çok üzerinde gürültü yapma konusunda Adana olarak epey bir ilerdeyiz. Özellikle çarşı merkezde işyeri çalıştıran pek çok kişi zaman zaman trafikte oluşan gürültü nedeniyle psikolojik rahatsızlık yaşıyor. Çünkü sabahtan akşama kadar yüksek seviyede trafik gürültüsüne maruz kalıyorlar.
Tabi ki trafikteki gürültü korna ile sınırlı değil. Aynı zamanda abartı egzoz ve drift atarak gecenin sessizliğini bir anda kâbusa çeviren çok sayıda sürücü var. Bu kişiler özellikle gecenin sessizliğini seçiyorlar. Adana caddeleri ve sokakları maalesef gece geç saatlerde modifiye otomobil ve yarış motosikletlerine teslim oluyor. Modifiye araç tutkunları ayrıca gece karanlığında otomobillerine taktırmış oldukları binlerce lira değerindeki müzik sistemlerini çaldıkları müziklerle gecenin bi yarısı bağırta bağırta test ediyorlar. Tabi ki ‘toplama’ olarak tabir edilen ruhsatı ve plakası olmayan mobiletleri de unutmamak gerekiyor. Mobiletçiler adeta gecenin sakinlerini yırtıp geçiyor.
Peki neden? Yani çıkartılan bu gürültüler gerçekten insana zevk veriyor mu? Veriyorsa nasıl bir hazdır bu? Doğrusu çok merak ediyorum. İnsanları rahatsız etmek, tedirgin etmek, hasta yatağında yatanları, beşiğinde uyuyan bebekleri veya televizyonda bir filme dalan insanları rahatsız ederek mutlu olmak nasıl bir duygudur? Bence bunu yapanların acilen doktora giderek tedavi olması gerekiyor.
Toplum içinde böyle insanlar var olduğu sürece trafikte medeniyeti yakalamak mümkün değil…