AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini, darbe ortamı için uygun zemin teşkil eden zayıf iktidar dönemleri bitsin; güçlü, istikrarlı, kalıcı hükümetler olsun ve bu da millete güzel hizmetler yapsın diye getirdiklerini söyledi. Ünüvar, “Tüm hedefimiz, gayretimiz bu ülkenin yarınlarda da hep güzel insanlar tarafından yönetilmesi yönündedir. Her bir kriz, bu ülkeye ekonomik yoksulluk ve toplumsal huzursuzluk olarak yansıdı” dedi.
ADANA (GÜNEY HABER) – AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini, darbe ortamı için uygun zemin teşkil eden zayıf iktidar dönemleri bitsin; güçlü, istikrarlı, kalıcı hükümetler olsun ve bu da millete güzel hizmetler yapsın diye getirdiklerini söyledi.
Oto Galericiler Sitesi esnafını ziyaret ettikten sonra Nezihe Yalvaç Uygulama Oteli’nde okul müdürleri ve öğretmenlerle bir araya gelen Ünüvar, hizmet noktasında gayreti azami tutmayı şiar edindiklerini belirtti. Bunun, AK Parti’nin kurucu lideri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şiarı olduğunu ifade eden Ünüvar, “Biz kendimizi sadece bugünden sorumlu tutmuyoruz. Biz yarından da sorumluyuz. Yarın Allah’ın takdirindedir, ömür verir vermez bilemeyiz ama gayretimiz, amacımız, hedefimiz yarınlarda da bu ülkenin hep güzel insanlar tarafından yönetilmesi yönündedir” dedi.
Gelecekte bu ülkeyi huzurlu, mutlu, müreffeh kılacak bazı işlerin bugünden yapılması gerektiğinin altını çizen Ünüvar, “Milleti huzurlu, devleti güçlü kılacak işler yapmak gerekiyor. İşte bu referandumun temel amacı bu ülkenin gelecekte de güzel insanlar tarafından yönetilmesini sağlamak. Halkın yarısından fazlasının desteğini almış, güçlü, yetkili; aynı zamanda denetlenebilir, sorgulanabilir bir hükümet sistemi getiriyoruz” diye konuştu.
“BU MİLLET KENDİSİNE DİKTE EDİLENİ SEÇMEZ”
Türk milletinin en temel, en belirgin özelliğinin sağduyusu olduğunu vurgulayan Ünüvar, şunları kaydetti:
“Bu millet, kendisine dikte edileni seçmez. Millet gönlünden kim geçiyorsa onu seçer. Gönlüne kim dokunmuşsa onu seçer. Menderes’i, Özal’ı, Erdoğan’ı bu yüzden seçti. Milletin gönlüne girmek istiyorsan, milletin gönlüne hitap edeceksin.”
Cumhuriyet tarihi boyunca mevcut parlamenter sistemde yaşanan cumhurbaşkanı-başbakan tartışmalarının bu ülkeye büyük zarar verdiğini ifade eden Ünüvar, şöyle devam etti:
“Her bir kriz bu ülkeye ekonomik yoksulluk ve toplumsal huzursuzluk olarak yansıdı. Ve zayıf hükümetler hep darbeye açık bir ortam oluşturdu. Darbeye imkân veren, darbe ortamı için uygun zemin teşkil eden zayıf iktidar dönemleri bitsin; güçlü, istikrarlı, kalıcı hükümetler olsun ve bu da millete güzel hizmetler yapsın diye Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini getiriyoruz. Bu sistemle, toplumun yüzde 50’sinden daha fazla oy alan kişi cumhurbaşkanı olacak. Kendi bakanlarını atayacak. Yürütme ve yasama ayrı olacak. Yasama da 5 yılda bir cumhurbaşkanı ile birlikte yapılacak seçimle belirlenecek. Yasama ile yürütmenin işleri birbirinden ayrılmış olacak.”
“TEK ADAM SÖYLEMLERİ FANTASTİK”
“Tek adam” söylemlerine de cevap veren AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar, “’Seçilmiş cumhurbaşkanı tek adam olur mu, kafasına göre kanun çıkarır mı?’ Bununla ilgili de çok yanıltıcı bilgiler veriliyor. Yeni sistemde cumhurbaşkanının bir tek kanun yapma yetkisi var, o da bütçe kanunu. Onu da Meclis onaylarsa yürürlüğe girecek. Halbuki şu anda bu kanunu Bakanlar Kurulu Meclis’e gönderiyor, Meclis onaylarsa yürürlüğe giriyor. Değişen bir şey yok aslında. Kararname yetkisi de yanlış anlaşılıyor. Kararname çıkarma yetkisi var ama kararnamelerde; birincisi kişi hak ve özgürlükleri engelleyici kısıtlayıcı kararname çıkaramaz. İkincisi kanunlarla düzenlenmesi gereken hususlarda kararname çıkaramaz. Üçüncüsü çıkardığı kararname ile ilgili Meclis kanun çıkarırsa, bu kanun kararnamenin üzerine geçer. Dolayısıyla yani cumhurbaşkanının kararname çıkarabileceği durumlar belli ve sınırlı. ‘Cumhurbaşkanı kararname ile muhtarlıkları kapatabilecek, lokantaları kapatabilecek’ gibi ifadeler yalan yanlış söylemlerdir” dedi.
“DEMOKRASİYE DAHA UYGUN”
Denetlenebilir, sorgulanabilir ve gerektiğinde yargılanabilir bir Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin demokrasiye daha uygun olduğunu belirten Ünüvar, “Getireceğimiz sistem hem demokratik hem de milletin refahını, huzurunu artıracak; devleti de daha güçlü kılacak bir modeldir. Batı ülkelerinin esasında bu anayasa değişikliğiyle ilgili ‘evet’ karşıtı kampanyalara destek vermesi, ‘evet’in Türkiye’yi büyütme ihtimalinden dolayıdır. Onlar Türkiye’nin büyümesini, güçlenmesini istemezler. Çünkü Türkiye büyürse üçüncü havaalanını yapar. 130 milyon kapasiteli havaalanı açıldığı anda Avrupa’nın belli başlı havaalanları geriler. Kanal İstanbul yapılırsa İstanbul’da yepyeni bir cazibe merkezi oluşur. İstanbul’un cazibe merkezi olması demek Avrupa’nın cazip olan bir takım merkezlerinin sönmesi demek” ifadelerini kullandı.
“ODAK NOKTADA MİLLET OLMALI”
Hizmet ve gayretin birbirine eşdeğer kavramlar olduğunu söyleyen Ünüvar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gayret olmazsa hizmet olmaz. Hizmet aşkı olmazsa da gayret olmaz. İkisini birleştirirseniz ancak başarıyı yakalayabilirsiniz ve hedeflediğiniz doğrultuda çalışmalar yapabilirsiniz. Milleti mutlu ve huzurlu kılmak için, milleti hizmet anlamında odak noktaya koymanız lazım. Seçimlerde ve tercihlerde de milleti odak noktaya koymanız gerekiyor. Millet iradesini ne denli odağa koyarsanız o denli başarılı sonuç ortaya çıkar. Cumhuriyet tarihine baktığınız zaman en başarılı dönemlerin, ülkeyi yönetenlerin millet rüzgarını en fazla arkalarına aldıkları dönemler olduğunu görürsünüz. Demokrasilerde seçim esas ise seçimde de halkın iradesi esastır. Halkın iradesini ortaya koymayan hiçbir gücün başarılı olması mümkün değildir.”
“YÖNETİMSEL KRİZ İHTİMALİ ORTADAN KALKACAK”
Demokrasilerde halka hizmet esas ise halka hizmete engel olan durumların giderilmesinin siyasetçilerin görevi olduğunu kaydeden Ünüvar, “Zaten anayasa bunun temel çerçevesini çizen metindir. Biz yeni sistemle 3 şeyi başarabileceğimizi düşünüyorum. Birincisi öteden beri halkı fakirleştiren enflasyon, devalüasyon ve kriz noktaları teşkil eden cumhurbaşkanı-başbakan kavgaları ortadan kalkacak. İkincisi yetkili ama sorumlu olmayan cumhurbaşkanı yerine hem yetkili hem de yaptığı işlemlerden sorumlu bir cumhurbaşkanı olacak. Üçüncüsü parlamento halkın talepleri ile daha fazla ilgilenecek, suç teşkil eden konularla cumhurbaşkanını denetleyebilecek ve onu Yüce Divan’a gönderebilecek. Böylelikle hem yönetimsel krizler ortadan kalkacak hem de kalıcı istikrar ve uzun süreli iktidarlarla halkın daha iyi hizmet alabilmesinin yolu açılacak” şeklinde konuştu.