17 günlük tam kapanma döneminin sonuna gelmemiz ile birlikte yavaş yavaş normal hayata dönmeye başladık. Tam kapanma döneminde belirli sektörler haricinde bütün işyerlerinin kapalı olması ile birlikte ekonomik anlamda da zor günler yaşandı.
Pazarların kapalı olması ile birlikte meyve sebze satıcıları yani hal esnafı da büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirtti. Hatta öyle ki esnaflar ürünler ellerinde kaldığı için, satamadıklarını ifade ederek çöpe bile attılar. Durum bu kadar vahimdi yani gördüğümüz tabloya göre.
Tam kapanma sürecinin son dönemlerinde haftanın 1 günü pazarların kurulacağının duyurulmasının üzerine insanlar pazarlara akın ettiler ama gördükleri fiyatlara inanamadılar. Fiyatların normal döneme göre kat be kat arttığını görenler gerçekten bu işe anlam veremedi.
Pazarların durumu böyleydi.
Ya market ve manavlara ne demeli?
Tam kapanma dönemi boyunca pazarlara gitme imkanı olmayan vatandaşlar mecburen ihtiyaçlarını karşılamak için marketlere, manavlara akın ettiler. Oradaki fiyatlar da akıl alır gibi değildi. Tüm meyveye, sebzeye, yeşilliğe bu kadar mı zam olur.
Şimdi vatandaşların kafası da işte burada karışıyor.
Hal de esnaf elindeki malı çöpe atıyor. Satamıyorum diye kameraların önünde elindeki kasaları fırlatıp duruyor. Diğer yandan da pazarlara, manavlara gidenler pahalılıktan zar zor alışverişini yapıp evine gidebiliyor.
Madem hal deki esnaf satamıyor, satamadığı için elindekileri çöpe atıyor peki o zaman vatandaşa bu kadar pahalı satılan ürünler nereden geliyor. Hal esnafı satamıyorum, pazarlar kapandı mallar elimizdeki kaldı derken marketler, manavlar satışlarına devam ederken fiyatların bu kadar abartılmasına neden kimse sesini çıkarmıyor.
Herkes kendi gemisini yüzdürmek için uğraşırken arada olan vatandaşa oluyor. Bunu neden kimse görmüyor. Meyvenin, sebzenin en bol olduğu zamanlarda vatandaşlar neden fazla fiyatlar ödemeye razı bırakılarak alışveriş yapabilme derdine düşüyor.
Tarla üreten üreticiye soruyorsunuz ‘ektiğim, yetiştirdiğim üründen kazanmıyorum’ diyor. Aradaki tüccarla konuşuyorsunuz ‘benim çok bir kazancım yok’ diyor. Hal esnafına soruyorsunuz kasaları fırtalıp ‘açız, satamıyoruz’ diyor. Pazarcılarla konuşuyorsun ‘halimiz harap’ diyor. Vatandaşa soruyorsun ‘mecbur alıyoruz, ne yapalım’ diyor.
Herkes dertli, görünüşe göre de kimse kazanmıyor. Hal böyleyken bu pahalılık nereden geliyor. Biz çözemedik, size göre kim yalan söylüyor.