Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Menteş, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun da (HSYK) devletin birçok kurumunda olduğu gibi “Ben merkezli” bir zümre tarafından ele geçirilmesinin karşılıklı kamplaşma meydana getirdiğini belirterek, “Bu karşılıklı kamplaşmalar ideolojik zeminde cereyan ettiği için yargı mercilerinde katı tarafgirlikler ortaya çıkarmıştır; yargıyı, ülke yönetimi içinde adeta siyasi bir aktör gibi kullanmaktan da çekinmemiştir” dedi.
ADANA (İHA) – Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Menteş, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun da (HSYK) devletin birçok kurumunda olduğu gibi “Ben merkezli” bir zümre tarafından ele geçirilmesinin karşılıklı kamplaşma meydana getirdiğini belirterek, “Bu karşılıklı kamplaşmalar ideolojik zeminde cereyan ettiği için yargı mercilerinde katı tarafgirlikler ortaya çıkarmıştır; yargıyı, ülke yönetimi içinde adeta siyasi bir aktör gibi kullanmaktan da çekinmemiştir” dedi.
İlk toplantısını Konya’da yapan Yargıda Birlik Platformu’nun, 7. buluşması Adana Anemon Otel’de gerçekleşti. Kahvaltılı toplantıya, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Menteş, HSYK Genel Sekreteri Bilgin Başaran’ın yanı sıra Gaziantep, Hatay, İskenderun, Mersin, Kahramanmaraş, Osmaniye, Kilis’ten onlarca hakim ve savcılar katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, tüm yurttaşların güven duyacağı, hiç tereddüt etmeden kendilerini adalete teslim edeceği bir yargıyı oluşturmayı amaçlayan Yargıda Birlik Platformu’nun, kimseyi ötekileştirmeyen, yeni bir yargı yönetimi tesis etmek için hakim ve cumhuriyet savcılarından görüş alınacağını, sorun ve çözüm önerilerinin masaya yatırılacağını söyledi.
Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Menteş ise ülke genelinde 15 bine yaklaşan hakim ve savcının tamamının sesi olma arzusu ile yola çıktıklarını ifade etti. Platform üyelerinin HSYK seçimleri için bir araya gelmiş aday adaylarından oluşmadığını belirten Menteş, asıl amaçlarının HSYK yapısını şeffaf, demokratik, bir grup ya da zümrenin etkisinden uzak, liyakatı esas alan çalışmalar yapmak olduğunu dile getirdi. İnsan ruh ve bedeni gücünün çok ötesinde üzerinde olan ağır iş yükü, geçim sıkıntısı, adil olmayan iş dağılımı, branşlaşmanın olmaması, sosyal hayatın olmamasıyla birlikte ailelerine de yeterince zaman ayıramamak gibi birçok problemler yaşadıklarını belirten Menteş, bu sorunlarla boğuşmalarının yanı sıra kamuoyunda meydana gelen birçok olumsuz gelişmenin de faturasının yargıya kesildiğini bildirdi.
Yapılan referandumda yeniden teşkilatlandırılarak kurumsal yapısı değiştirilen HSYK’nın tüm çabalara rağmen bahsedilen sorunlara çözüm olmadığına dikkat çeken Selahattin Menteş, bunun da sebebinin yeni bir kurumsal kimliğe bürünen HSYK’nın kamuoyunda Yanlış algı oluşturularak adeta bir ele geçirme anlayışı ile şekillendirilmesi olduğunu vurguladı.
Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Menteş, ifadelerinde şu görüşlere yer verdi:
“Ne yazık ki kısa süre önce yaşadığımız süreçte, devletin birçok kademesinde olduğu gibi HSYK’nın da ‘Ben’ merkezli bir zümre tarafından adeta kurtarılarak ele geçirildiğine üzülerek şahit olduk. Yine üzülerek belirtiyorum ki bu anlayış, kendisinden başkasına hayat hakkı tanımayan bir anlayıştır. Bu, ‘Ben merkezli’ anlayış, maalesef beraberinde karşılıklı kamplaşmayı da getirmiştir. Bu karşılıklı kamplaşmalar, ideolojik zeminde cereyan ettiği için ‘Ben merkezli’ bu anlayış, yargı mercilerinde katı tarafgirlikleri ortaya çıkarmıştır. Bu tarafgirlik, yargıyı ülke yönetimi içinde adeta siyasi bir aktör gibi kullanmaktan da çekinmemiştir.”
Selahattin Menteş, tarafgirlik anlayışına son verilmesi için tüm savcı ve hakimlere görev düştüğünün altını çizerek, bu sorumluluğun, camiadan her kesimi içerisinde barındıracak, her kesimin anlayışına tercüman olacak, hiçbir kimse ve grubu ötekileştirmeyecek bir anlayış ile kurulacak tarafsız bir HSYK ile gerçekleştirileceğine inandığını söyledi.
Konuşmaların ardından HSYK Genel Sekreteri Bilgin Başaran’ın moderatörlüğünde, basına kapalı panel gerçekleşti.
